O Huzurlu Sahil Kasabalari Artik Yok

Ne varsa eskilerde var. Ülkemiz ne kadar çok değişti.

Değerler, ahlak, örfler, adetlerden ve o eski karakterli Türk insanından geriye birşey kalmadı. Yazık. Eski güzellikleri,eski İstanbul'u, yakılmamış yıkılmamış beton yığınına döndürülmemiş yemyeşil Türkiyeyi,  trafiksiz İstanbul'u, halkalı-sirkeci trenini, denizin gökdelenlerle kapatılmadığı Kennedy caddesini, göçmenlerin ve turist vizesiyle ülkeye girip çalışan fakir ülke insanlarının bu kadar aşırı olmadığı zamanları, otobüste Suriyeli uğultusunun duyulmadığı eski ülkemizi, şiddet,cinnet tecavüz, cinayet haberlerinin bu sıklıkta olmadığı günleri,turizmin zevkli ve kazançlı olduğu günleri, iş bulmanın bu kadar zor olmadığı günleri, düşmek yerine artan maaşların olduğu dönemleri, eski ülkemi, eski güleryüzlü psikolojisi düzgün şiddete sapıklıklara tüketime alışverişe hainliklere kendini kaptırmamış olan Türk insanını çok özlüyorum. 
Emel Sayın dinliyorum, Aşık Mahsuni Şerif dinliyorum.  Ne varsa eskilerde var. 
Alıp da başımı şu sahil kasabasına gitsem demeye bile imkan bırakmadılar. Her yer aşırı beton, Suriyeli, trafik, düzensiz binalar, turist vizesiyle gelip burada para kazanan kalabalıklarla dolmuş memleketimin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder