Hiçbir zaman imkanlarımı zorlayacak kadar alışveriş yapmamış, kredi kartının sadece asgarisini ödeyecek kadar kendimi harcamaya kaptırmamış olsam da bir aralar ben de sahip olma güdüsüne kapılmış, ihtiyacım olmayanları da alma gafletine düşmüştüm.
Çok şükür artık sadece ihtiyacım olanları satın alıyorum.Ne yazık ki tüm dünya gibi ülkemizde de alışveriş çılgınlığı aldı başını gidiyor. Düşüncelerime tercüman olmuş bir makale karşıma çıktı. Şükür her şeyin ilacı doyumsuzluğun da, sahip olma ihtiyacının da, yetersizlik duygusunun da, gereksiz harcamaların da çaresi içimizde.
Daha iyi olmaya çalıştıkca maddi kaynaklara yüklenirsiniz. Kendi kaynaklarınızın üzerinde kaynaklara ihtiyaç duyduğunuzda borç almaya ve faiz ödemeye başlarsınız. Ulaşmayı düşündüğünüz yere vardığınızda o borçları öderim diye düşünür ve cesurca adım atarsınız. Ve hep daha iyisi için, cep telefonu, araba, ev , kıyafet ...Yani sizin içinizdeki eksiklikleri dıştan tamamlayacak her ne varsa almaya çalışırsınız. Gün gelir faizler ve borçlar arttıkca artar ve siz hep asgarileri ödemede kalmaya başlarsınız. Bu hayatınızın başkaları tarafından yönetilmeye başladığı an dır... Aslında bütün oyun bize kendimizi eksik ve yetersiz göstermek, bu eksiklikleride parayla alıp yamayabileceğimize inandırmaktır... Dışardan kendinizi yamadığınız her parça ileride sizin yüklerinden kurtulmaya çalışacağınız bir duruma dönüşmeye başlayacak... Kullanmayacağınız düğmeye para ödüyorsunuz ve bu sizi tatmin ediyor. Düğmeye bakıp ne işe yaradığını bilmeseniz bile artık mutlusunuz. Diğerlerinin alamadığını, siz aldınız ve içinizi beslediniz. Artık diğerlerinden üstünsünüz... Tüm oyun kendimizi bulmak yerine, kendimizi dışardan birşeyler satın alarak tamamlamak.... Kimse kimseye kızmasın... Suçlu yada hatalı aramayın. Seçimler tamamiyle içsel eksikliklerimizle yaptıklarımız... Kendinizi tanıdıkca, içinizdeki korku ve endişelerinizi şifalandırdıkca en önemliside kalbinizi Allah sevgisiyle doldurduğunuzda, dışardan birşeyler satın alıp kendinizi iyi hissetmek zorunda kalmayacaksınız... Tekrar hatırlatmak istiyorum. Kimse suçlu ve hatalı aramasın... Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) yaşam tarzıyla mesajını verdi... Allah bize bu sistemden kendimizi kurtarabilmemiz için Kur'an-ı Kerim 'i nasip etti... Gerisi bizim sınavımız... Matrix ten çıkmak sizin elinizde... Affedin, bağışlayın, sevin, merhamet gösterin, gücünüz kadarıyla yardım edin, övünmeyin, bir numara olmaya çalışmayın, en iyi olmak için kendinizi parçalamayın. Şükredin, çocuklarınızı yarış atı olmaktan kurtarın, sevin ve sevginizi paylaşın... Yine şükredin ve şükredin... Şükr ettikce HAKİKATI hissedeceksiniz...
Allah'a emanet olun
Bülent Gardiyanoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder