Stres son yıllarda kaygı ile birlikte popüler olan konulardan biridir. Hatta psikodinamik yorumlar bir kenara bırakılırsa kaygı stres duygusunun sonuçlarından biridir.
Bu nedenle kaygı uyandıran olaylar konusu da aslında strese yol açan olaylar konusunun değişik bir versiyonu olarak görülebilir.
Kişinin içeriden veya dışarıdan gelen ve mevcut dengeyi veya duygusal, bilişsel, sosyal işleyişi bozma eğilimi gösteren ve onu bu dengeyi korumaya veya bozulan dengeyi yeniden kurmaya yönelik yeni davranışlara zorlayan gerçek ya da algılanan uyarıcılara verdiği fiziksel-ruhsal-bilişsel tepkilere stres denmektedir. Stres genellikle olumsuz bir yaşantı olarak değerlendirilse de evlilik, yeni bir işe, okula başlama vb.
gibi olumlu yaşantılardan da kaynaklanabilir.
Aynı kaygıda olduğu gibi stresin aşırı olması veya uzun sürmesi, bireyde aşırı bir yüklenme yaratabilir. Bu da patolojik sonuçlar
doğurabilir.
Stres, insanların davranışlarını, başka insanlarla ilişkilerini etkileyen bir kavramdır.
Stres, durup dururken ya da kendiliğinden oluşan bir durum değildir. Stresin var olabilmesi ve ortaya çıkabilmesi çevresel faktörlerle yakından ilişkilidir. Bireyler kendilerini kuşatan
çevrelerinden değişik ölçü ve biçim ve oranlarda etkilenirler. Stres, insanın yaşadığı ortamda meydana gelen bir değişimin veya insanın ortamı değiştirmesinin onun üzerinde etkiler
bırakması ile ilgilidir.
Stresin Belirtileri
1. Fiziksel Belirtiler
Baş ağrısı, düzensiz uyku, sırt ağrıları, çene kasılması veya diş gıcırdatma, kabızlık, ishal ve kolit, döküntü, kas ağrıları, hazımsızlık ve ülser, yüksek tansiyon veya kalp krizi,
aşırı terleme, iştahta değişiklik, yorgunluk veya enerji kaybı, kazalarda artış.
2. Duygusal Belirtiler
Kaygı ve endişe, depresyon veya çabuk ağlama, ruhsal durumun hızlı ve sürekli değişmesi, asabilik, gerginlik, özgüven azalması veya güvensizlik hissi, aşırı hassasiyet veya
kolay kırılabilirlik, öfke patlamaları, saldırganlık veya düşmanlık duygusal olarak tükendiğini hissetme.
3. Zihinsel Belirtiler
Konsantrasyon, karar vermede güçlük, unutkanlık, zihin karışıklığı, hafızada zayıflık, aşırı derecede hayal kurma, tek bir fikir veya düşünceyle meşgul olma, mizah anlayışı kaybı, düşük verimlilik, iş kalitesinde düşüş, hatalarda artış, muhakemede zayıflama.
4. Sosyal Belirtiler
İnsanlara karşı güvensizlik, başkalarını suçlamak, randevulara gitmemek veya çok kısa zaman kala iptal etmek, insanlarda hata bulmaya çalışmak ve sözle rencide etmek, haddinden
fazla savunmacı tutum, birçok kişiye birden küs olmak, konuşmamak.
Strese Sebep Olan Faktörler
1. Fiziksel Stres Faktörleri
Fiziksel faktörler, çevreden kaynaklanan her türlü fiziki etkiyi ifade etmektedir. Fiziki etkinin hangi ortamda cereyan ettiğinden çok onun şiddeti önem taşımaktadır. Bireyi strese maruz bırakabilecek başlıca stres faktörleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Fiziki sarsıntı ve titreşim
• Darbe ve çarpma
• İncinme ve yaralanma
• Ortamdaki gürültü
• Ortam ısısı
• Nem düzeyi
• Işık
• Çevre kirliliği (zararlı gaz, radyasyon, toz ve buharlar)
• Açlık ve susuzluk
• Uykusuzluk
• Zaman baskısı
• Kalabalık ve yoğunluk
Sosyal ve Ekonomik Stres Faktörleri
Stres sebebi olarak bilinen ekonomik durumlar içerisinde gelir seviyesinin düşüklüğü önemli bir yer tutar. Bunun yanında sosyal hayatın çeşitli düzlem ve şartlarından ileri gelen stres, yalnızca kişiler arası ilişkilerden değil, aynı zamanda fertler ile sosyal kurallar ve sosyal kurumlar arasındaki ilişkilerden de kaynaklanabilir.
Bunlara örnek olarak aşağıdaki faktörler gösterilebilir:
• Aile içi geçimsizlikler
• Aile fertlerinden birinin ölümü
• Aile fertlerinden birinin hastalanması veya kaza geçirmesi
• Çocukların eğitim ve kariyerleri
• Evlilik
• Boşanma
• Doğum
• Arkadaş grubuyla yaşanan çatışmalar
• Yeni bir gruba girme
• Gruptan dışlanma
• Monoton ve sıkıcı bir sosyal hayat
• Spor yapamama ve hobi eksikliği
• Çevreden gelen aşırı talep ve istekler
• Toplumsal baskı
• Kültür çatışması
• Genel ekonomik düzenin bozukluğu
• Yaşam kalitesinin düşüklüğü
• İşsizlik
• Ücretlerin yetersizliği
• Ücret adaletsizlikleri
• İş değişiklikleri
Bireysel Faktörler
Stresin kapsamını yalnızca sosyal ve örgütsel çevreyle sınırlandırmak doğru değildir.
İnsanların kendileriyle ilgili birtakım bireysel ve psikolojik özelliklerinin de stres üzerinde etkili olabileceği unutulmamalıdır. Öncelikli sayılabilecek psikolojik ve bireysel stres faktörleri şunlardır:
• Yaş
• Cinsiyet
• Tecrübe
• Kişilik
• Genetik yapı
• Mizaç
• Huy
• Karakter
• Depresyon
• Hayal kırıklığı
• Ergenlik
• Menopoz
Stresin Etkileri
Günümüzün işe ve sosyal yaşantısındaki karmaşa insanların neredeyse stressiz yaşamasına müsaade etmemektedir. Stresine etkilerine karşı her organizma belli tepkiler ortaya koymaktadır.
Bu tip tepkileri belli gruplar altında incelemek mümkündür.
• Kişisel etkiler: Huzursuzluk, saldırganlık, duyarsızlık, depresyon, yorgunluk, asabiyet, suçluluk ve utanç, sinirlilik, karamsarlık, düşük öz-saygı, yalnızlık, tehdit ve gerginlik.
• Davranışsal etkiler: Kaza eğilimi, ilaç alımı, duygusal patlamalar, aşırı yeme veya tat kaybı, aşırı alkol alımı veya sigara içme, heyecanlılık, tahrik edici davranışlar, az konuşma, sinirsel kahkahalar, hareketsiz kalamama, titreme.
• Bilişsel etkiler: Karar verme ve konsantre olmada yetersizlik, sık unutkanlık, eleştiriye aşırı duyarlılık ve psikolojik engeller.
• Psikofizyolojik etkiler: Kan ve idrarda yüksek katekolamin ve kortikostreid bulunması, kan şekerinin yükselmesi, kan basıncı ve kalp atışlarının artması, ağız kuruluğu, terleme, göz bebeğinin genişlemesi, solunum güçlüğü, sıcak ve soğuk nöbetler, boğazda şişlikler, kol ve bacaklarda hissizlik ve karıncalanma.
• Tıbbi etkiler: Astım, adet görememe, göğüs ve sırt ağrıları, koroner kalp hastalıkları, ishal, baş dönmesi ve hâlsizlik, hazımsızlık, sık idrara çıkma, migren ve baş ağrıları, kâbuslar, uykusuzluk, nevroz, psikoz, psikosomatik bozukluklar,
şeker hastalığı, ciltte görülen hastalıklar, ülser, cinsel isteksizlik ve güçsüzlük.
• Organizasyonla ilgili etkiler: Görev başında bulunmama, düşük endüstriyel ilişkiler ve verimsizlik, yüksek iş kazası ve düşük iş teslim oranları, kötü iş ortamı, işinden memnuniyetsizlik ve nefret ortamı.
Stresin Sonuçları
Stresin bireysel sonuçlarına bakıldığında şu sınıflandırma yapılabilir:
• Fizyolojik sonuçlar: Bugün birçok hastalığın stresle olan ilişkisindeki açıklık giderek artmaktadır.
• Psikolojik sonuçlar: Stresin iş hayatına ve aile hayatına etkileri mevcuttur. İş hayatına etkilerini şöyle sıralayabiliriz: Kişinin görevi başında bulunamamasına, düşük endüstriyel ilişkiler sağlamasına, kişinin veriminin düşmesine, iş kazalarının
oranlarının yükselmesine, iş teslim oranlarının düşmesine ve işinden memnuniyetsiz olmasına, nefret etmesine sebep olur. Aile hayatına etkileri ise şöyle olabilir: Aileyi oluşturan kişilerin birbirlerine yargılayıcı, denetleyici, üstünlük belirten tavırları, bu tavrın yöneldiği kişileri problemin önünden koparıp kendilerini
savunmaya zorlar. Bu durum hem eşler arasındaki ilişkiler için hem ana-baba ve çocuklar hem de kardeşler arasındaki ilişkiler için geçerlidir. Bunların yanında depresyon ve uyku bozuklukları da psikolojik sonuçlar arasında yer alır.
Depresyonda görülen belirtileri başlıklar hâlinde şöyle sıralayabiliriz:
1) İştah azalması ve kilo kaybı.
2) Uyku bozukluğu.
3) Hayattan alınan zevkin azalması ve ilgi kaybı.
4) Hareketlerde yavaşlama veya yerinde duramayacak şekilde huzursuzluk.
5) Cinsel isteksizlik
6) Değersizlik ve suçluluk duyguları.
7) Umutsuzluk ve keder duyguları.
Son olarak Stres altında olan kişide ise genel uyarılmışlık hâli oldukça yüksektir ve sempatik sinir sistemi aktif durumdadır. Dolayısıyla stres hâlinde olan kişide uyuma zorlaşır ve uyku bozuklukları yaşanır.
• Davranışsal Sonuçlar: Alkol alma eğilimi en çok görülen davranışsal sonuçtur.
Günlük sorunlardan kurtulmak için başvurulan alkol, zamanla alışkanlık alarak dozajı arttırılmaktadır. Aynı durum sigara, uyuşturucu ve aşırı yemek için de söz konusudur. Stresin bir diğer etkisi de kişilerin dikkatini, uyanıklığını etkileyerek
kazaya neden olması veya saldırganlık duygusu yaratmasıdır.
Stresle Başa Çıkma Yöntemleri
Stresli durumların neden olduğu olumsuz duyguların ve psikolojik uyarılmanın rahatsız edici olması, kişiyi bu durumdan kurtulmaya ya da durumu düzeltmek için bir şeyler yapmaya güdüler. Oluşan güdülenmeyle bireyler, stres karşısında duygularını yöneterek, davranışlarını düzenleyerek, stresin kaynağını azaltarak strese uyum sağlama sürecini
yaşarlar. Kısacası stresle başa çıkmaya, stresin olumsuz etkilerini azaltmaya çalışırlar. Stresle başa çıkmak, stresi ortadan kaldırmak değil, stresi olumlu bir düzeyde tutabilmeyi öğrenmek anlamına gelmektedir. Stresi iyi yönetmek, daha verimli çalışma için olumlu etki yaratabilir.
Kötü yönetilen ya da yok sayılan stres önemli birtakım sağlık sorunlarına neden olabilir. İş yaşamında hemen hemen her meslek grubundan kişiler, stresle baş etmek zorundadır. Stresli
olayları önlememiz çoğu kez olanaklı değildir. Bu nedenle stresle başa çıkma yollarını öğrenip günlük yaşamımıza uygulamakta büyük yarar vardır. Stresle başa çıkma
programlarında amaç; kişiye stres oluşturan öğeleri ve bunlara verdiği tepkileri tanıtmak, problemlerin doğru teşhisine yardımcı olmak, stres vericileri yönlendirmek, kendini
psikolojik ve fizyolojik zararlardan korumak için yöntemler öğretmek ve geliştirmektir.
**Bedeni kontrol etme yolunda birinci basamak solunumun kontrolüdür.
**Fizik egzersizinin yararları; kas gevşemesi, zihinsel gevşeme, işte etkinlik artması, uyanıklığına artması, enerjide artış, duygusal boşalma ve rahatlık, daha iyi uyku, daha kuvvetli kemikler,
endişelerde azalma, kalp hastalığı riskinin azalması, bel ve sırt ağrısından korunma ve kurtulma, kendine güven artışı ve daha iyi bir sağlıktır.
**Stresle başa çıkabilmek için öncelikle amacın belirlenmesi gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder