Her yer hatalı insanlarla dolu,mükemmel insan yok,olamaz.
Kimsenin kimseden mükemmellik beklediği de yok da hatalı görülenler değişti.
Bakıyorum insanlar neleri kabulleniyor,neleri hoş görüyor,kabullenilmeyecek şeylerin kabullenip baş tacı edildiği bir ülke haline geldik. Neden değerler bu kadar değişti?
Hırsızlık hoş görülüyor,hırsızlar baş tacı ediliyor,bile bile.
Dürüstlük ise hata olarak görülüyor,dışlanıyor.
Tüm saçmalıklar hoş görülüyor,iyiliğe dair ne varsa dışlanıyor.
Sana kötülük yapan insan kendini mağdur görüyor. Bu insanlara ne oldu,ya herkes kafayı yedi,ya da değerler çok değişti.
Kime sorsan iyilik,dürüstlük,sevgi,vefa,çalışkanlık,sadakat,sevgi,saygı,menfaatsiz dostluk,istiyor. Ama bunları bulduğu an o kişiye kazık atıyor.
Arkadaşının sevdiğine yaklaşıp,bunu çok normal gören,bu kaşarlığına tepki verdi diye arkadaşına küsen kişilerin mantığı ile dolu bir ülke.
Yüzlerce erkekle,yüzlerce kızla samimi olan ve sadakattan,nefsine hakim olmaktan,namaz kılmaktan,islamı yaşamaktan,dünyayı istemediğinden bahseden bir mantıkla dolu bir ülke.
Hırsızları çalıştıran,iş yapmayanları çalıştıran,dürüst ve çalışkan insanlara ise öcü gözü ile bakanlarla dolu bir ülke.
Eski eşim,nişanlım bana ihanet etti,beni yüz üstü bıraktı,beni sevmedi,hiç kimse beni olduğum gibi sevmedi... diyen ve onu seven,onu her haliyle kabul eden birisi karşısına çıktığında ona aynısını yapanlarla dolu bir ülke.
Karakter her şeyden daha önemli diyenlerin çoğunlukta olduğu ama karaktersizliğin had safhada olduğu bir ülke.
Verilen sözlerin tutulmadığı,saniyede on yalanın söylendiği,sözleşmelere bile uyulmayan dolandırıcılık,yalan,ihanet,saygısızlığın had safhada olduğu bir ülke.
Karşıdakinin dinlenilmediği,kafalarda kurulan,bencilliğin had safhada olduğu bir ülke.
Siyasi konuya hiç girmeyeceğim o da aynı durumda.
Hatasız kul olmaz. Ülkemiz insanı yukarıda saydıklarımı hata olarak görmediği için kabul ediyor. Hata olarak görseler affetmezler çünkü bu insanlar yıkmayı,kırmayı sever,affetmeyi sevmez,kendinde hata görmeyi bilmez.
Başka şeyler hata olarak görülüyor bu ülkede.Bu ülkedeki çoğunluğun affetmeyeceği hatalar:
Dürüstlük,sevmek,saymak,sadakat,masumiyet,iyi niyet,sevdiğini söylemek,içi dışı bir olmak,takdir etmek,güler yüzlüler ..
Çalışmak,emek vermek,çalmamak,doğru anlamında başarılı olmak..
Hırsızları çalıştırmaya alışmış,kendi de vergiden sskdan personelin saatinden maaaşından çalıyor,becerememiş bir işletmeyi batırmış ..vaatlerle sözlerle seni işe alıyor 'karşıma hep kötüler çıktı ben masumum lütfen ancak sen bu oteli düzeltirsin ne istersen tamam' diyor ne istediğini söylüyorsun söz diyor,verdiği hiçbir sözü tutmuyor,yine aynı yolsuzluklar yine aynı kalitesizlik,müşteriyi biraz arttırdığında hakkını vermeden hakaretlerle seni yollamaya çalışıyor.
'Kul hakkı yiyorsun boğazında kalacak' diyorum asabi diyorlar.
'Masumsun,çok çekingensin İstanbul'a geleli kaç yıl oldu?' ''İstanbul'da doğdum ama sizin kirli ruhlarınız ki gibi ruhumu kirletmedim'' diyeceğim senin ruhun kirli diyecekler.
Ben sana layık değilim benimle mutsuz olursun üzüntüsünde olan kişiye onu sevdiğini söylüyorsun seni her halinle kabul ediyorum sadece senin yanında olmak istiyorum diyorsun. 90 derece değişiyor 'ben seni istemiyorum,benim bir sürü arkadaşım var,bitsin bu muhabbet' diyor.
Bitsin diyorsun. Kafandaki şaşkınlıkla,kalbindeki yükle kala kalıyorsun,onca zaman geçiyor atlatamıyorsun.
Çocukluğumdan beri kendimi taş devrinde yaşaması gerekirken yanlışlıkla bu yüzyıla gönderilmiş biri gibi hissediyorum da artık had safhada.
Bu ülkede yaşayanların istedikleri özellikler bende yok. Olmayacak da.
Yoruldum. Çok yoruldum.
Vazgeçiyorum. Umut etmekten. Doğru olanı yapanların olduğu,doğru olanları yapanların desteklendiği bir otel bulma ümidinden de vazgeçiyorum.
Doğru adamı bulma hayalinden yağmurda vazgeçmiştim.
Ben hatalıyım. Ben mükemmelim dememiştim.Bende gerçek hatalar mevcut. Hatasız kul olmaz.
Ama o hatalardan başka sizlerin hata olarak gördüğü şeylerden bende çok var. Biliyorum ki ne ben size uyabileceğim ne de siz bana.
Yoruldum. Vazgeçiyorum. Kimsenin beni tanımadığı bir yere uzunca bir süre kafa dinlemeye gidiyorum. Kendimi yenilemeye. Kırıklarımı onarmaya.
Bu hayatta bana en çok zevk veren 3 şeyden biri olan Denize sıkıntılarımı atmaya gidiyorum.
Hatasız kul olmaz. Beni hatalarımla seven dostlarıma selam olsun. Gerisinin hiç bir önemi yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder