İlişki terapisti Harville Hendix ‘’Sevgiyi Bulmak ve Korumak’’ başlıklı kitabında bize tümüyle uygun bir eş, sevgili bulma hayalinin insanın sağlıklı doğasının bir ifadesi olduğunu ve bu rüyanın gerçekleşmesinin tümüyle mümkün olduğunu söylüyor.
Romantik aşkın yoğunluğunu yaratan nedir?
Bunu, Jung’un derinlik psikolojisi ile açıklayabiliriz. Jung,’’Hayatımız boyunca binlerce insan tanırız. Bu insanların içinde birkaç yüz kişi, fiziksel olarak gözümüze takılır ve fiziksel olarak bize cazip gelir’’der.
‘’Ama çoğumuz hayat boyu sadece bir ya da birkaç kez aşık oluruz. Eğer ciddi bir liste yaparsak bu birkaç andırdığını, temel özelliklerinin ne kadar birbirine benzediğini görürüz. Hem olumlu hem olumsuz özellikler’’
Eğer bilinçli bir seçim yapmıyorsak yani ilk ilişkimizden ders almadan ve kendimizi geliştirmeden yeni bir ilişkiye giriyorsak ikinci eş ilkine benzer.
Nasıl Aşık Oluruz
Aşık olmanın temel nedeni eski beynimizin, partnerimizi ebeveynimizle karıştırmasıdır.
Aşık olduğumuz insan bizi yetiştiren insanların olumlu ve olumsuz özelliklerini taşır.
Aşkın Evrensel Dili
Aşkta dört fenomen vardır.
1.Hatırlama Fenomeni : Biliyorum. Yeni tanıştık. Ama seni sanki yıllardır tanıyorum.
2.Zamansızlık Fenomeni: Ne kadar ilginç. Seni çok kısa zamandır tanıyorum ama senden önceki zamanlar yok gibi.
3.Yeniden Birleşme Fenomeni: Seninle birlikteyken kendimi bütün hissediyorum.
4.İhtiyaç Fenomeni: Seni öylesine seviyorum ki sensiz yaşayamam.
Aşkın Dönemleri
1.Aşkın İlk Dönemi: Aşık olunan kişi göze harika görünür.
2.Aşkın Orta Dönemi: İlişki yeterince güven verdiyse, eski beyin için tüm bastırılmış bebeklik/çocukluk arzularını harekete geçirme zamanı gelmiştir.
İlişkinin bu döneminde kadın da erkek de ödül beklemeye başlar.
3.Aşkın Güç Mücadelesi Dönemi: İlişki sağlamlaştıkça artık romantik aşk dönemindeki özellikler yeterli gelmez. Artık çoğu bilinçaltında gizlenmiş olan, beklentiler hiyerarşisinin de doyurulması gerekir. Ama bu beklentiler partnerle paylaşılmaz. Onun zihin okuması beklenir.
Güç mücadelesinde:
Birbirimizin bastırılmış duygu ve davranışlarını harekete geçiririz.
Birbirimizin çocukluk yaralarının üzerine tuz basarız.
Kendi olumsuz özelliklerimizi partnerimize yansıtırız.
Tüm bunları bilinçsizce yaparız.
Hissettiğimizse, karmaşa, kızgınlık, endişe, depresyon ve sevilmeme duygusu olur.
Mutsuzluğumuzun suçlusu partnerimizdir. Biz değişmedik. O değişti.
Ardından sevgi silah olarak kullanılmaya başlanır. Partnerimizi incitmenin, onu kendimizden mahrum etmenin, bize daha iyi davranmasını sağlayacağına inanırız bizim değerimizin farkına varmasına yardımcı olacağına inanırız.
4.İlişkinin Bitiş Dönemi: Güç mücadelesi ilişkiyi adım adım bitirir.
Sağlıklı, mutlu ve doyumlu ilişki için eski ve yeni beynin birleşmesi, uyumlu olması gerekmektedir. Bu süreç kendiliğinden olmaz. Bilinçaltı inançlarının değiştirilmesi gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder