Hayat Mutluluk Vermez Biz Çabamızla Mutluluğu Hayattan Alırız


George Dantzig anlatıyor:Berkeley’de California Üniversitesi Matematik Bölümü Öğrencisiydim. Her zaman ki gibi sınıfa geç girdim ve tahtadaki iki soruyu ev ödevi sanarak defterime geçirdim.

O akşam,soruların üzerinde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev olduğunu düşündüm. Her gece,başaramasam da sırasıyla her iki problemin üzerinde saatlerce çalıştım. Birkaç saat sonra beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi birden çözdüm. Ertesi gün cevapları okula götürdüm.Profesör,masanın üzerine bırakmamı söyledi. Masanın üzerinde kağıttan bir tepe oluşmuştu. Benim kağıdımın bunların arasında kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Altı hafta sonra bir Pazar sabahı kapının vurulmasıyla uyandım. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. ‘George! George!’ diye bağırıyordu.’Problemi çözmüşsün’ dedi. ‘Tabiiki’ diye cevap verdim.’Çözmem gerekmiyor muydu?’ diye sordum.
 Profesör,tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını,dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları iki ünlü problem olduğunu açıkladı. Birisi bana onların,iki ünlü çözülememiş iki problem olduğunu söyleseydi,sanırım onları çözmeyi denemezdim bile.
     
 Hayatta başarılı olmuş yaşlı bir adam,bazı gençler ‘Hayatın bize azami mutluluk ve başarı sağlaması için ne yapmalıyız? Diye sorduklarında ondan şu cevabı almışlardır:’Sizin bu sorunuz,bana bir tek ineği olan köylüyü hatırlattı. Bir gün o köylüye biri sordu. ‘İneğin ne kadar süt veriyor?’ Köylü şu cevabı verdi:’İneğim süt vermez. Sütü ondan sizin almanız gerekir.’Arkadaşlar,mutluluk ve başarıyı hayat size vermez. Çabanızla o mutluluk ve başarıyı,hayattan sizin almanız gerekir.
     
Sınava girecek öğrencilerden biri hayatın getirdiği olumsuzluklara dayanamaz. Çözülmeye başlar. Babası bunu fark eder ve oğluna şu olayı anlatır.
 ‘Timsah kaplumbağayı yemek istiyormuş ve arkasından yetişmeye çalışmış. Kaplumbağa timsahtan yavaş hareket ettiği için en yakınındaki ağaca tırmanmış. Genç şaşkınlıkla sormuş:Hiç kaplumbağa ağaca çıkar mı baba? Babası başını sallamış:‘Kurtulması için çıkması gerekiyordu yavrum’ demiş.
     
Amerikalı yazar James F. Clarke,azim ve devam olmadan başarılı olunamayacağını şöyle ifade eder. ‘Bu dünyada azmin yerini hiçbir şey alamaz. Kabiliyet ve deha,azmin yerini tutamaz. Zira,kabiliyetli olmalarına rağmen başarılı olamamış nice insanlar vardır’.
     
 Tanınmış armatörlerden Mr. Lindsoy,14 yaşında iken yetim kalmış ve iş bulmak için Glasgow’dan Liverpoll’a gideceği sırada vapur ücretini ödeyecek para bulamadığından,vapurun kaptanı ile anlaşarak kömürlükte kömürleri ayıklama karşılığı yolculuk edebilmişti. Liverpool’da 7 hafta işsiz dolaşmış,ambarlarda yatmış,bir gemide iş bulmuştu. 14 yaşında bir çocuk olarak girdiği bu gemide yavaş yavaş ilerleyerek geminin süvariliğine kadar yükselmişti. Bu başarının sırrını şöyle açıkladı:
 ‘Başarının sebebi;şaşmaz bir sabır,durmadan çalışma ve kendime yapılmasını istemediğim şeyleri başkalarına yapmak prensibine,dört elle sarılmamdır.’
     
 Michael Jordan:‘Ben hiçbir zaman,başarısız olursam neler olacağını düşünmem. Çünkü bunları düşünmeye başlayıp üzerinde yoğunlaştığımızda olumsuz bir sonuca ulaşırız. Eğer konunun üzerine atlıyorsam başarılı olacağımı düşünüyorumdur,başarısız olursam neler olacağını değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder